Hipoglisemi (Düşük Kan Şekeri) Nedir?
Günümüz yaşam şartlarından kaynaklı oldukça sık görülen şeker hastalığı ile yaşamayı öğrenmek yaşam kalitesini artırmak adına mühimdir. Diyabeti olan kişiler yaşayacakları problemlerin çözümlerini bilmeli ve uygulanması gereken tedavilere özen göstermelidirler. Dikkat edilmediği takdirde vücudun birçok bölgesine etki eden şeker hastalığı insan sağlığını çok fazla etkileyebilmektedir. Ortaya çıkan etkilerin tedavileri de oldukça zorlayıcı ve hatta uzuv kaybına bile neden olabilmektedir. İnsülin kullanmakta olan şeker hastalarının karşılaşacağı büyük sorunlardan bir diğeri de düşük şeker rahatsızlığıdır. Hipogliseminin önüne geçilebilmesi ve tedavi edilebilmesi adına kan şekerinin mütemadiyen belirli bir seviyede korunması mühimdir.
Mütemadiyen yüksek ya da düşük seyreden kan şekeri, hipoglisemi gibi diğer hastalıkların meydana gelmesine neden olacaktır. Böylece tedavi dönemini zorlaştırarak daha mühim problemleri meydana getirir.
Düşük kan şekeri rahatsızlığının nasıl bir şey olduğu günümüzde toplum tarafından oldukça merak edilmeye başlandı. Bunun sebebiyse toplumlarda bu rahatsızlığın artık sık olarak rastlanmasıdır. İnsan vücudunun asıl enerji kaynağı olan glikoz, her gün belirli bir seviyede alınmalıdır. Glikoz seviyesinin yani kan şekerinin normalden düşük düzeyde seyretmesine, hipoglisemi denir. Bu rahatsızlık genel anlamda şeker hastalığı ile alakalıdır. Çok nadir olarak ilaçların yan tesiri olarak diyabet olmayan bireylerde dahi düşük kan şekeri durumu görülebilir. Kan şekeri seviyesinin normalden daha da düşük seyretmesi halinde acilen müdahale gerekir Birçok bireyde desilitre başına 70 miligram (mg/dL) ya da litre başına 3,9 milimol (mmol/L) veya daha düşük açlık kan şekeri düzeyleri hipoglisemi belirtisi olabilir. Bu durum bireyden bireye değişse de bu düzeylerde açlık kan şekerine sahip olanların kontrolden geçmeleri elzemdir. Aksi takdirde daha büyük problemlerin meydana gelmesi kaçınılmazdır. Kan şekerinin düşük seyretmesi durumunda yüksek şeker içeren yiyecekler, içecekler veya kan şekerini yükseltici ilaçlarla kan şekerinin ideal duruma döndürülmesi gerekir. Kalıcı bir tedavi uygulamak adına hastalığın altında yatan sebepler tespit edilir ve ortadan kaldırılması için tedavi uygulanır. Hipoglisemi tedavi edilmediği takdirde, hipoglisemi krizlerine ve hatta bilinç kayıplarına bile yol açabilir. En kötüsü ise çok ağır hastalarda hayati tehlikeler söz konusudur. Bu sebeple hastalar yaşamlarını sürdürmek adına hipoglisemi konusunda bilinçlenmeli ve gereken tedavileri zaman kaybetmeden yaptırmalıdırlar.
Bir diğer konu ise hipogliseminin bir türü olan reaktif hipoglisemiye de son dönemlerde oldukça sık rastlanmaktadır. Genel tanım olarak reaktif hipoglisemi yemeğin ardından kan şekerinin aniden düşmesidir. Bu durum tüketilen yiyecek ve mide ile alakalıdır. Açken tüketilen şekerli yiyecekler kan şekerinin süratle yükselerek aniden düşmesine sebebiyet verir. Bunun yanı sıra mide ve bağırsak ameliyatı olan bireyler gıda tükettiklerinde, tüketilen yiyeceğin hızlıca mideden geçerek emilip kana karışması durumu da söz konusu olabilir. Böyle bir durumda pankreas yoğun bir şekilde insülin üretir ve kan şekeri bir anda düşer. Her iki olayda reaktif hipoglisemi olarak tanımlanır
Hipoglisemi Belirtileri Nelerdir?
Düşük kan şekeri rahatsızlığının belirtileri bireyden bireye değişir. Tip 1 diyabeti konteole alabilmenin en kritik noktası, hipoglisemi belirtilerini fark edip, tanımaktan geçer. Bu sebeple tüm hipoglisemi belirtileriyle ilgili bilgi sahibi olmak şarttır. Genel anlamda erken hipoglisemi belirtileri bunlardır;
• Günün içerisinde terleme ya da titreme,
• Normal olmayan asabiyet ve kaygı
• Bilinç bulanıklığı ve karar verme güçlüğü,
• Solgunlaşan ten rengi,
• Nabzın hızlanması,
• Baş dönmesi, sakarlık veya uyuşukluk,
• Çok fazla açlık hissetmek ve mide bulantısı,
• aniden kilo kayıpları,
• Ağız çevresinde meydana gelen karıncalanmalar ve konuşma bozukluğu
Daha şiddetli ve ilerlemiş hipoglisemi ise krizlere sebebiyet verir. Bilinç kayıpları meydana gelir. Bu sebeple bu tarz belirtilerden bir veya daha fazlası görüldüğü takdirde tedavi için zaman kaybetmeden derhal muayene olmak gerekir.
Hipogliseminin Sebepleri Nelerdir?
Kan şekerinin çok düşük seyrettiği durumlarda hipoglisemi meydana gelir. Bunun ortaya çıkmasının birkaç sebebi olmasına karşın en yaygın bilinen sebebi şeker hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkisidir. Yemek yerken insan vücudu ekmek, pirinç, makarna, sebze, meyve ve süt ürünleri gibi yiyeceklerden karbonhidratları glikoz da olmak üzere çeşitli şeker moleküllerine ayırır. Vücut için asıl enerji kaynağı olan glikoz, pankreas tarafından salgılanan insülin desteğiyle hücreleri besler. Fazla alınmış glikoz ise kaslarda ve karaciğerde glikojen olarak depolanır. Bu depolanmış glikojenler sayesinde açken insan vücudu beslenir. Bu sayede kan şekeri olması gerektiği değerlerde tutulur. Şeker hastalığı olan bireyler ise yeterli seviye de insülin üretemez ve sonuç itibariyle kanda glikoz birikir. İnsülin tedavisi bunun önüne geçilebilmesi adına uygulanır. Unutulmamalıdır ki fazladan alınmış insülin ya da herhangi bir başka diyabet ilacı kan şekeri düzeyinin fazla düşerek hipogliseminin meydana gelmesine neden olabilir. Bu genellikle diyabet ilaçları kullanıldıktan sonra daha az gıda tüketerek ya da daha fazla hareket ederek enerji harcanmasından kaynaklıdır. Bunun yanı sıra bir takım ilaçların yan etkileri, fazla alkol alımı ve şiddetli hepatit ya da siroz gibi ağır karaciğer rahatsızlıkları da hipoglisemiye sebebiyet verebilmektedir. Pankreas tümörü olan insülinoma aşırı insülin üretimine sebep olduğundan bu da hipoglisemiye yol açabilir.
Hipoglisemi (Düşük Kan Şekeri) Tanısı Nasıl Konulur?
İdeal seviyeye getirmek istedikleri kan şekerleri için insülin ya da başka diyabet ilacı kullanan bireyler, hipoglisemi belirtilerinden bir veya daha fazlasını gösterdikleri durumlar söz konusu olduğunda kan şekeri ölçüm cihazları ile şekerlerini ölçebilirler. Düzenli ölçümler sonucunda kan şekeri sürekli olarak 70 mg/dL’nin altında seyrediyorsa bu hipogliseminin belirtisi olabilir. Bu ölçümler hipoglisemi tanısı için en etkili yöntemlerden biridir. Eğer muayeneye gidildiyse doktor öncelikle hastanın hipoglisemi belirtileri olup olmadığını sorgular. Doktor, herhangi bir belirtisi olmasa dahi hastayı bir geceliğine hastanede kontrol altında tutabilir. Böylece geçen zamanda kan şekerinin nasıl seyrettiği gözlemlenir. Bunun yanı sıra yemekten sonra hastanın şekerinin nasıl olduğu da izlenir. Belli zaman aralıklarıyla kan alınarak laboratuvar ortamında incelemeler yapılır. Kan şekerinin ideal seviyenin altında seyretmesi durumunda hipoglisemi tanısı konur. Erken tanı tedavinin başarılı olabilmesi açısından oldukça mühimdir. Erken ve doğru teşhis ile hipogliseminin ortaya çıkabilecek olumsuz sonuçlarının önlenmesi mümkündür. Elde edilen verilerin ardından doktor doğru tedaviyi sunarak, zaman kaybetmeden tedaviye başlar.
Hipoglisemi (Düşük Kan Şekeri) Tedavisi
Büyük sorunları meydana getirmemesi açısından hipoglisemide acil tedavi oldukça mühimdir. Kan şekerinin çabuk bir şekilde ideal seviyelere getirilebilmesi adına vücutta kolayca şeker haline gelen protein ve yağ içermeyen şekerli yiyeceklerin vücuda alınması gerekir. Bunlar glikoz tabletleri, meyve suları, bal ya da şeker olabilir. Bu yiyecekler vücuda alındıktan 15 dk. sonra kan şekeri tekrar ölçülmelidir. Eğer kan şekeri hala ideal değerin altında ise bu yiyeceklerden tekrardan tüketilmesi gerekir. 15 dk. Sonra son durumu görmek amacıyla yeniden ölçüm yapılır. İdeal seviyeye gelen kan şekerinin ardından yemek yemeye devam edilmelidir. Bu vücutta glikojen depolarını yenilemeye yardımcı olur. Hipoglisemi ileri seviyelerde bayılmalara sebebiyet verebilmektedir. Bu gibi durumlarda bireye glukagon enjeksiyonu yapılmalıdır. Glukagon kan şekerini artıran reçeteli bir ilaçtır ve ağır hipoglisemi hastalığı olan bireylerde kullanılır. Glukagon reçete edilmiş hastaların aile bireylerinin bu ilacı uygulamayı öğrenmesi mühimdir. Bayılma söz konusu olduğu durumlarda bu ilacın uygulanabilmesi hayati önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra rahatsızlığın kontrol altına alınabilmesi adına hipoglisemi diyeti yapmak gerekebilir. Bir uzmanla birlikte diyet hazırlanmalıdır. Bu diyete uyulması hastalığın en önemli kurallarındandır. Öğünler arasında geçmesi gereken süreler planlanırken bireyin kan değerleri dikkate alınır. Hastanın nasıl beslenmesi gerektiği belirlenerek uygun diyet hazırlanır ve bireyin bu diyete uyum sağlaması gerekmektedir. Diyete uyum sağlandığı takdirde hipoglisemi kontrol altında tutulabilir ve hasta daha sağlıklı bir biçimde hayatını sürdürmeye devam eder.
Hipoglisemi hastalığının belirtilerini sizde gösteriyorsanız eğer en kısa süre de bir sağlık kuruluşuna başvurarak kontrolden geçmenizde fayda vardır. Yaşadığınız sorunlara neden olan sağlık probleminizin tespit edilmesini sağlayarak uygun tedavilere hemen başlayabilir, bu sayede daha mühim sağlık problemlerinin önüne geçebilirsiniz.